Gelişmekteyiz.. Bu süreç ile birlikte krediler büyüyecek, ama daha sağlıklı olacak diye düşünmekteyim..Sağlıksız
bir kredi büyümesi sürdürülebilir değil. Düzenleyici otoritenin görevi
de bana göre budur işte, uzun vadeli bir bakış açısıyla, hem sistemin sağlıklı
işleyişini ve hem de bankaların karlılıklarını korumak için en iyi orta
yolu bulmalı..Sizce bunu ne kadar doğru uyguluyorlar ?
Kredi hacimleri ve harcamalar bu şekilde artsa da takipteki kredilere ayrılan karşılıklar ve zararlar nedeniyle banka karlılıkları düşecekti. ! Bankaların karlılıklarının düşmesi kimlerin işine gelmez ?
Tüketiciler 12 taksit yerine 6 taksit yapılıyor diye bir malı almaktan
vazgeçmez.En azından harcama yaparken bir daha düşünür, bol taksit
yapılıyor diye, aslında pek de ihtiyacı olmayan bir mala/hizmete/karşılığa para
ödemez, belki daha ekonomik olanına yönelir vs. vs.. Ama mutlaka o ihtiyacını giderir..
Düşük kurlar ve banka kredileri türkiye'de popülizm malzemesi haline
getirildi yıllardır.kendimizi kandırmayalım şimdi.. insanlar kendilerine ait olmayan paralarla(kredi-borç) ve düşük
kur ile refah sahibi olduklarını düşündüler.Ama işin aslı öylemiydi ? Hayır ! Bırakın banka kredisini,
aslında elimizdeki tl bile bizim paramız değildi,hatırlıyor musunuz ? Olmadığını kurlardaki
yükselişle (bu yükseliş kesinlikle sağlıklı ve olması gereken bir
yükselişti) izledik.. Şimdi ise düzenleyici kurum mecburen kredileri
düzenleme yoluna gidiyor, başka çaresi yok ! çünkü sistem böyle giderse
patlayacaktı.Dikkatli olmakta fayda olacagını kendileri de bildiği için..Ülkemizde kredi/gsyh oranı yüksek değil , işte bunun için risk
yok diyebilirsiniz, ama düşük gelirli insanların kredi kartları ve
tüketici kredileri risk oluşturmaya aday olduğu abd'deki subprime mortgage'ı
anımsatmaya başlamıştı.
Hükümet ise tüm bunlara rağmen, bu kredi düzenlemesini yaptı ise;
demek ki ciddi bir ihtiyaç vardı...Bakalım zaman bize neleri gösterecek.. İzleyelim ve görelim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder